Kastamonu Üniversitesi, 700 yıllık geçmişe sahip geleneksel Kastamonu şimşir kaşıklarının coğrafi işaret tescilini almak için çalışma başlattı. Bu tarihi el sanatının korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla düzenlenen bir atölye çalışmasıyla, Osmanlı döneminde Kastamonu'nun 8 köyünde yıllık yaklaşık 2 milyon şimşir kaşığın üretildiği vurgulandı. Atölyeye, 50 yılı aşkın süredir şimşir kaşıkçılığıyla uğraşan ve devlet sanatçısı unvanına sahip Yüksel Erdoğan da katıldı. Erdoğan, geleneksel yöntemlerle şimşir kaşık yapımını sergiledi ve genç neslin bu el sanatıyla ilgilenmesini teşvik etti. Ayrıca, şimşir ağaçlarının azalması ve "kelebek hastalığı" nedeniyle yaşadıkları zorlukları dile getirdi. Devlet yetkililerinden kuruyan şimşir ağaçlarının kendilerine tahsis edilmesini talep ettiğini ancak henüz bir sonuç alamadığını belirtti.

700 Yıllık Bir Gelenek: Kastamonu Şimşir Kaşığı

Yüksel Erdoğan, geçmişte sadece kaşık üretimi yapıldığını, şimdi ise çatal, bıçak gibi çeşitli mutfak eşyalarının da şimşirden üretildiğini belirtti. Osmanlı döneminde Şenpazar'daki 8 köyde üretilen 1 milyon 800 bin kaşığın yüzde 10'unun vergi olarak alındığını söyledi. O dönemde insanların boş zamanlarında, gaz lambası ışığında gece geç saatlere kadar şimşir kaşık ürettiklerini anlattı. Ancak günümüzde köylerde yaşayan ve bu mesleği sürdüren insan sayısının azalması nedeniyle üretimde büyük bir düşüş yaşandığını vurguladı. 63 yaşında olan Erdoğan, bu meslekteki en genç kişi olduğunu belirtti. Yoğun talep olmasına rağmen yetiştiremeyeceği için bu yıl 7 binden fazla siparişi geri çevirmek zorunda kaldığını da ekledi. Şimşir kaşıkların antibakteriyel özelliği nedeniyle sağlık açısından da tercih edildiğini ve lüks restoranlarda kullanıldığını belirtti.

Şimşir Ağaçlarının Korunması ve Coğrafi İşaret Çalışmaları

Kastamonu Üniversitesi Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Alperen Kaymakcı, Kastamonu'nun yerel değerlerinin ortaya çıkarılması ve coğrafi işaret tescili için çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Şimşir kaşığının 700 yıllık geçmişi ve Osmanlı dönemindeki önemini vurgulayan Kaymakcı, bu ürünün coğrafi işaretinin alınması için üniversite olarak gerekli çalışmaları başlatacaklarını açıkladı. Daha önce Sakarya'da şimşir kaşığı için coğrafi işaret tescilinin olduğunu ancak Kastamonu şimşir kaşığının farklı özelliklere sahip olduğunu ve ayrı bir tescilin mümkün olduğunu düşünüyor. Amacın, öğrencilerin bu geleneği öğrenmesi ve genç girişimcilerin bu alanda faaliyet göstermelerini desteklemek olduğunu belirtti. Kastamonu Üniversitesi'nin, Cide, Şenpazar ve Pınarbaşı ilçelerinde geçmişte yaygın olan şimşir kaşığı üretiminin yeniden canlandırılması için çalışmalara devam edeceğini sözlerine ekledi.

Şimşir Kaşığı: Türkiye Ekonomisine Katkı

Prof. Dr. Kaymakcı, şimşir ağacının Türkiye'de yoğun bulunan bir ağaç türü olduğunu, yoğun yapısı ve antibakteriyel özelliği nedeniyle gıda sektöründe kullanımının uygun olduğunu vurguladı. Geçmişte Cide, Şenpazar ve Pınarbaşı ilçelerindeki birçok köyde şimşir kaşığı üretiminin yaygın olduğunu, ancak günümüzde bu sayının azaldığını belirtti. Kastamonu ve Türkiye ekonomisine katkı sağlamak amacıyla şimşir kaşığı üretiminin yeniden canlandırılması ve yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladı. Üniversitenin bu konuda önemli adımlar atacağını ve destek vereceğini sözlerine ekledi. Bu çalışmanın sadece bir el sanatının korunmasını değil, aynı zamanda bölgesel kalkınmaya da katkı sağlayacağını ifade etti.